Sesletim bozuklukları, konuşma seslerinde anlaşırlığı etkileyebilen değiştirme, ekleme, çıkarma veya bozulmalarla ortaya çıkan konuşma seslerinin atipik üretimleridir. Bu sorun dil becerilerinde değil konuşma seslerinin üretiminde olan bir bozukluktur.
Akıcı konuşma bozukluğu, sözel ifade akıcılığının bozulmasıdır. Akıcılıkta ortaya çıkan ses, hece, sözcük tekrarları, uzatmalar, bloklar, uygun olmayan duraklamalar, düzeltmeler konuşmanın akışını etkiler.
Çocuklar anadili çok erken yaşta kazanmakta ve yaşamın ilk 3-4 yılı içinde gelişimi önemli ölçüde tamamlayarak bebek dilinden yetişkin dili düzeyine ulaşmaktadır.
Edinilmiş dil bozuklukları farklı nedenlere bağlı olarak gözlenmektedir (inme/felç, kafa travması, nörodejeneratif hastalıklar, tümörler, vb.). Beyindeki lezyonun yerine göre klinik tablo değişiklik göstermektedir.
Ses bozuklukları, sesin üretiminde kişinin yaşına ve cinsiyetine uygun olmayan anormallikler ve/veya ses kalitesinin yokluğu sesin perde, şiddet, rezonans ve/veya süre gibi özelliklerindeki anormal üretimlerdir.
Konuşmaya yardımcı organlarda meydana gelen yapısal bozukluklar dil ve konuşma gelişimini etkilemektedir. Bu problemlerin içerisinde en çok rastlanan bozukluk Dudak, damak yarığına bağlı oluşan konuşma problemleridir.
Down sendromu, genetik bir farklılık sonucunda insanda 21. kromozom çiftinde bir fazla kromozomun bulunması sonucunda ortaya çıkar. Vücutta fonksiyonel ve yapısal değişiklikler gözlemlenir.
Günümüzde birçok çocuğun küçük yaşlarda işitmediği fark ediliyor ve teşhis yapılabiliyor. İşitme cihazları ve cerrahi yöntemlerle daha iyi işitmeleri sağlanabiliyor.
Otizm sosyal becerilerde ve iletişimde sorunlara yol açan gelişimsel bir bozukluktur. Hafif ya da şiddetli olabilir. Otizmli çocukların dil ve konuşma becerileri normal olan akranlarından büyük ölçüde farklılık göstermektedir.